Önümüzdeki seçimi sadece kulübe başkan seçmek olarak değerlendirmememiz gerektiği kanısındayım. Bu sebeple yönetim aday listeleri belli olmadan imza vermeyi doğru bulmuyorum. Kulübe başkan seçmekle birlikte doğru bir yönetim kurulunu du titizlikle değerlendirmeliyiz. Kendi adıma başkan adaylarının oluşturacakları yönetim listelerini görmeden hareket etme taraftarı değilim. Gidip kulübe imza verenler olmuş, bu arkadaşların yönetim kadroları hakkında bilgi sahibi olduklarını düşünmek istiyorum.
İster beğenin ister beğenmeyin, Hürser hoca aday oldu, CV'leri ile kuracağı yönetim kurulunu açıkladı. Keza Fuat Çimen de aynı şeyi yaptı. Diğer adayların da aynı şekilde bu yarışa girmelerini bekliyorum. Yönetim listelerini açıklamayan adayların amacı eski yöneticilerle yola devam etmekse haklılar zira bu isimleri görenler asla ve asla imza vermezler. 
Beşiktaş'ta tek adaylı  bir seçim olmamalı. An itibariyle tek aday var ve o da yeterli imzayı topladı.

Şu an için görünen o ki Sayın Hasan Arat seçimi kazandı, hayırlı olsun. Olağanüstü seçim sürecinde olduğumuz için 1,5 sene kulübün başkanı olacak. 
Sayın Ahmet Nur Çebi  çok yoruldu, başarılı bir iş insanı olmasına rağmen kulüp yönetiminde maalesef yıldızı parlayamadı. Bugüne kadar hiçbir başkan tribünler tarafından yoğun bir şekilde istifaya davet edilmedi. 
Bazı taraftarların takımın yenilmesini (!!!) istediklerine tanık oldum. Bu kişiler bir aynaya baksınlar ve Beşiktaşlılıklarını sorgulasınlar. Bu nasıl bir ruh hali, anlamak mümkün değil. Ahmet Nur Çebi'nin hataları olabilir ama o gitsin diye neyin kafası yaşanıyor? Arkadaşlar, kaostan beslenmeden hareket edin. Sayın Hasan Arat'ı bugün kayıtsız şartsız destekleyenler, zamanında aynı tavrı başkanımız için sergilemişlerdi. Şimdi ise tam tersi yoğun eleştiriyorlar. Haksız değiller tabii ama o arkadaşlara sesleniyorum: Koşa koşa imza atıyorsunuz tek adama ama bu kulübü tek adam yönetmeyecek. Bakalım nasıl bir yönetici kadrosu olacak, imza verdiğiniz sayın Hasan Arat bey 24 senedir yönetici olmuş kaç kişiyi ekibine alacak?


Birbirinin devamı olmasın diyenler sadece başkan için mi bunu düşünüyor? Eğer öyle ise bu büyük hata. Gerçi bu kişilere ne söylesek boş. Dikkat edin, 24 senedir bunlar aynı hatayı yapıyorlar ve yapmaya da devam ediyorlar.
Başkan adaylarının fanatiği olmamak lazım. Takım tutar gibi başkanları desteklemekten vazgeçmek lazım.
Türkiye 'de  sahada top oynayanlar başkanlar kadar popüler değil. Yurt dışındaki  taraftarlar bizdeki kadar başkanları konuşmuyor, ilgilenmiyor. Hatta çoğu başkanını tanısa da yöneticilerini tanımıyor. Doğru olan da bu değil mi?
Bizde ise başkan ve yöneticiler hep ön planda.
Fazla uzun bir zaman yok, gözler artık sayın Ahmet Nur Çebi'de. Kararını  vermeli, seçimle gelen seçimle gitmeli. Bence kaybedeceğinden emin olsa bile aday olmalı.

Bu kulübün güçlü bir lobiye ihtiyacı var. Bunun için bizler bir araya gelip çözümler bulmalıyız.  Öncelikle Beşiktaş televizyonunu yeniden faaliyete geçirmeliyiz. Doğru Beşiktaş haberlerini tüm Beşiktaş taraftarına  ulaştırmak birinci görevimiz olmalı.  Beşiktaş televizyonuna reklam verecek bir sürü kongre üyeleri var herkes bu kulüp için elini taşın altına koymalı. Beşiktaş televizyonunu masraf edilecek bir yer değil, kâr getiren bir yere dönüştürmek bizim elimizde.


Beşiktaş Kulübünü  kişisel beklentileri için araç olarak kullanmaya çalışanlar her geçen gün  artıyor. Bu kişiler arma aşkına  didinenlerden hiç hoşlanmazlar.
Futbol; kültür farklılıklarını ortadan kaldıran, insanları  bir noktada buluşturan bir spor dalıdır. 1990'lardan bu yana, teknolojideki dev adımlarla gerçekleşen gelişmeler, "futbol endüstrisi" gerçeğini doğurmuştur. Milyonlarca kişiyi dünyada peşinden koşturan bu spor dalında iyi yönetim örneklerini görebiliyoruz. Peki bizim ülkemizde, bu kadar kasa girdisine karşı kulüplerin batma noktasına niçin geldikleri sorusu sorulmaz? 

Aslında sorunun cevabı çok basit: Sporun içinden gelen insanlar bu göreve soyunmadıkları sürece bu devran böyle sürer  gider... Kimse şikayet etmesin, bu gelinen durumda suçlu aramaya gerek yok, herkes suçlu. Yöneticiler de suçlu, onları seçenler de!!!

Masis Kuyumcu / Duhuliye