Beşiktaş, Kupa'da her zaman iyi işler yapmış olan Altay karşısında işi baştan sıkı tuttu. İlk dakikadan itibaren oyunun kontrolünü eline alan Kartal maçın her hangi bir bölümünde motivasyon boşluğuna da düşmedi. İşini iyi yaptı, rakibine saygı duyarak oynadı.
Öyle de olmalıydı… Denizli'nin Altay'ı her ne kadar son haftalarda sıkıntılar yaşıyor olsa da asla hafife alınacak bir rakip değil, nitekim ligde de Beşiktaş'ı yenmişlerdi.
Önder hoca bu ciddiyetle en iyi 11'ini çıkardı ve oyun içinde de doğru hamleler yaptı. Bu hamlelerin bazıları taktiksel bazıları da sakatlıktan dönmüş oyuncuları takıma adapte etmeye yönelikti.
Misal Alex Teixeira için iyi bir fırsattı bu. Fena da kullanmadı, gayretliydi.
Beni ve sanırım herkesi şaşırtan Batshuayi'nin dağınıklığı… Sanki yüzüne Batshuayi maskesi takmış Souleymane Youla vardı sahada… Top tutamıyor, pas yapamıyor, şut atamıyor… Bu oyuncunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz, elbet toparlayacaktır ama ne zaman!.
H H H
Bireysel performanslardan devam edersek Atiba yorulana kadar eski günlerini hatırlattı, nitekim golü de o attı. Oğuzhan atsan atılmaz, satsan satılmaz. Bir hareket yapıyor, işte budur, dedirtiyor, daha beyninizdeki cümle bitmeden ayağındaki topu ya kaptırıyor ya da her hangi bir arkadaşının alamayacağı bir yerlere gönderiyor. Garip kere garip.
Takım oyunu anlamında Beşiktaş hiç fena değildi. Yardımlaşma, kazanma azmi, ikili mücadelelerdeki direnç hepsi belli bir seviyeye çıkmış, bu çok önemli.
Tur morali ve iyi diyebileceğimiz oyunun getireceği özgüven önce Süper Kupa maçında, ardından da ligde Kartal'ın gücüne güç katacaktır. Moralle desteklenmiş özgüven her şeydir.
NOT: Bana göre Altay'ın net penaltısı verilmedi. VAR olsa atlanmazdı.