İşte Önder Özen'in açıklamaları:

"Sezon başında Premier Lig takımı denilen Beşiktaş’ta şimdi kadro yetersiz deniliyor, bu her iki görüş abartılı olabilir.  Futbol çevreleri biraz abartıya, abartılı yorumlara yakındır. Taarftarlar da çok daha yakındır.

Premier Lig’den gelen oyuncular var, tempo olarak fark yaratmışlardı. Benzersiz bir tempoya çıkmıştı Beşiktaş’ın oyunu. Kazanırken bükerek, eğerek kazandı öyle abartılması gayet doğal ama Premier Lig başka bir şey.

Bugün için o kadro kötü kısmına katılmıyorum. Kadronun içinde çözümler de var, çok güçlü oyuncular da var, mutlaka zayıf halkalar da var ama bizim ligimizde kurulabilecek, yarışa girebilecek bir kadrosu var.

Beşiktaşlı oyuncularda bireysel hatalar var, performanslar çok tartışılmaya açıktır oyuncuların, antrenör ekibinin verdiği kararlar da çok tartışılmaya açıktır.

Dünyanın en iyi takımının bile eksiği vardır. Teknik direktörler üç şey konusunda doyumsuzdur: Transfer hep isterler, zaman onu hep isterler ve sabır…

En iyi kadroyu kurmuş olsanız bile vardır illa ki güçlendirilmesini istediğiniz bir mevki, oyuncu, pozisyon mutlaka vardır. Beşiktaş’ın da ihtiyaçları vardır. Ben şunu anlayamadım: Beşiktaş’ın kadrosu kötüydü, böyle değilse o zaman hâlâ kötü değildir.

Bir teknik direktörü görevden alırken iki şey vardır: Bir puanı beğenmezsiniz görevden alırsınız, iki oyunu beğenmezsiniz ve görevden alırsınız. Kadroyu beğenmediğiniz için antrenörü görevden almazsınız. Demek ki Beşiktaş ya puanı beğenmedi, ya oyunu beğenmedi ya da ikisini de beğenmedi.

Bu durum ortadan kalktı; yani bu takımın kalitesini tam yansıtamayan, hak ettiği kadar puanı getirmeyen, hak ettiği nitelikteki gösterişli futbolu oynatamayan engel Valerien Ismael gitti. Ondan kurtulundu artık oynayabilir, engeller kalktı eğer böylese bir iki takviye ile transfer yapılacaktır.

Valerien Ismael ve Şenol Güneş tam sırt sırta diyemeyiz. Valerien Ismael’in aslında tam olarak ne yaptığını anladığımızı söyleyemeyiz. İlk birkaç haftada anlar gibi olduk ama sonra vazgeçti, başka şeyler yapmaya başladı. Bence kendi kararları değildi, süreyi uzatmak içindi ama Şenol Güneş kendi kararlarını verir, ona bir şey empoze edemezsiniz, mümkün değil öyle bir olasılık, sıfır. O kendi kararları ile kazanır veya kaybeder. Daha hücum oranı yüksek düşünür, yüksek skor konusunda takıntılıdır, çalıştığı takımlarda hücum oyuncuları daha çok ön plana çıkar yine aynı beklenti var. Önde kaliteli seçenekler de var. Muleka bu ligin en değerli forvetlerinden birisidir. Cenk ve Weghorst çok ciddi bir çözümdür, iyileşirse Ghezzal çok çok ciddi bir çözüm bizim ligimiz ölçeğinde büyük oyun kurucu...

Dele Alli alınırken kim olduğu biliniyordu, kapalı bir kutu değildi. Şenol Güneş çözebilir. Dele Alli’nin kendi adımları önemli; o ne kadar adım atacak, ne kadar isteyecek şu ana kadar bana adım atıyor gibi gelmedi. Gelirken düşüncemiz ne idi, hangi Dele Alli gelecek? Tottenham’daki ilk bölümdeki mi yoksa ondan sonraki mi? Henüz net bir adım atmış değil…

Duhuliye.com