Bilirgen şunları aktardı:

Geçen sene ruhunu ortaya koyan, sahaya enerji koyan, hakikaten çok kısıtlı kadroya rağmen inanılmaz bir başarıya imza atan o takımı kendi taraftarları arıyor şu anda.

Aslında Beşiktaş'ın özeti, takımın kadrosu, kalitesi, dizilişi vesaireden öte içinde bulunuğu bu olumsuz bir durumla ilgili.

Bunu düzeltemediği takdirde de bir türlü kafasını kaldıramıyor. Aslında yaşanan bu...

Bu sene başından itibaren çok fazla şeklde Şampiyonlar Ligi'ne odaklanıldı. Ama gerçekten çok zor bir gruba düştü takım. 

Belki, grupta rakibimz olarak çıkacak takımlar daha popüler takımlar olabilirdi ama daha az enerji koyan takımlar da olacak.

Grupta bize çıkan takımlar ise bütün enerjilerini sahaya veren çok daha sağlam; hani tabir-i caizse taş gibi takım denir ya. Öyle takımlar... 

Üç tane taş gibi takıma karşı oynuyorsunuz.

Tabi, takım burda çok hırpalandı. Hırpalandıkça lige yansıdı bu durum.

Sakatlıklar üst üste geldi. Ve burada da aynı enerjiyi ligde de harcayıp, oradaki moral bozukluğunu lige de yansıtınca Beşiktaş'ın geçen sene o kurduğu Metin Ali Feyyaz'lı kolej havası ne yazık ki kalmadı.

Bu tespiti bu sene antrenmanlarda da görüyoruz...

Geçen seneki antrenmanlara oranla; bu sene kısa kısa görüntüler de olsa ya da sosyal medyada veya medyada gördüğümüz antrenman görüntülerinden eser yok şu anda.

Bana göre bu da sahadaki sonuçlarla bire bir bağlantılı olan, karşılıklı bir durum.

Beşiktaş burada biraz yokuş aşağı doğru gidiyor.

Bence, bu durumun bir yerde dönmesi gerekiyor. Dönecektir de...

Çünkü bu kadar büyük bütçeli bir takım, bu kadar başarılı bir takım. Bir yerde bunu döndürecektir. 

Geç mi olur? Evet, belki lig için geç olur. Zaten Şampiyonlar Ligi,  Avrupa ligi iddiası bitti...

Ama bilemezsiniz. Önümüzde daha Türkiye Kupası var.

Beşiktaş büyük camia. Karşısına mutlaka bir hedef koyacaktır.

Takım şu anda gerçekten psikolojik olarak çok geriye gidiyor.

Bu, dışardan da görülebiliyor. 

Baktığımızda, Sergen Hoca da maçtan sonra çıkıp 'Ben artık yapacağımı yaptım. Her şeyi yapıyoruz. Bir türlü toparlayamıyoruz.' diyerek kendi diliyle anlatmaya çalıştı.

Hani herkes diyor ya ya oyuncularına böyle konuşursan, oyuncularından nasıl geri dönüş alacaksın, verim alacaksın diye... 

Sergen Yalçın kurt bir hoca... 

Sahadaki fiziksel dayanıklılık, taktik diziliş,  takım dayanıklılığı, adalet ve forma dağıtımı gibi kavramlardan bağımsız olarak konuşuyorum... Sergen Yalçın çok akıllı bir insan. O ciddi açıklamanın ardından futbolcuların neler düşünebileceğini o da düşünüyordur.  

Belki de yapacağı son hamlesini yaptı orada. 'Ben yapmıyorum, artık top tamamen sizde' demek istedi belki de.

Şu an, geçen sene topu 3-4 saniyede geri kazanan Beşiktaş'ın yerinde yeller esiyor. 

Baktığınız zaman aynı Sergen Yalçın. Yüzde doksan ölçüsünde aynı oyuncular. Belki iki üç tane daha kaliteli oyuncular katılmış.Fakat bunu yapamıyor takım.

Sergen Yalçın dondan sonra bir push etkisi bekliyor. Belki bir yerde takımı ayağa kaldıracak, Ajax'tan bir puan belki. Bir galibiyet ya da bir puan.

Hoca artık, bir yerden sonra da işin dönmesini, futbolcuların da tekrar hayata dönüşünü bekliyor.

Ben Sergen Hocanın işinin, özellikle şu dönemde hiç de kolay olduğunu düşünmüyorum.

Geçen sene hatırlarsanız, takım bu psikolojiyle çok erken girmişti. Ama Başakşehir ve üstüne de Fenerbahçe galibiyetiyle bir anda ordan çıktı.

Ayrıca, geçen sene kendini yıpratan bir Avrupa kupası tecrübesi de yoktu. Tamamen lige konsantre bir takım. Ve ligin sonunda çok önemli, hatta bence tarihin en önemli başarılarından birine imza attı.

Bu sene de, Beşiktaşlılar bir yerde aynı etkiyi bulabilecek sonuçları almayı bekliyor. Bilemiyorum, bu hafta içi Ajax maçında mı olur? Ondan sonra mı olur, göreceğiz hep beraber.


 Duhuliye.com 

Beşiktaş'tan son dakika, transfer ve özel haberler için Duhuliye.com mobil uygulamalarını indirmek için TIKLAYIN