Şenol hocanın gelmesiyle beraber hem camia rahatladı hem de oyuncular... Güven duygusu futbolda çok önemli. Bunun yanına bir de doğru oyun kurgusunu koyduğunuzda ortaya dünkü gibi güzel sonuçlar çıkıyor.

Beşiktaş'ın kadrosu iyi. Etkili oyuncular var. Sıkıntı bu kadronun kullanımı ile alakalıydı. Şenol hoca, ilk maçında yaptığı, ortaya koyduğu teşhislerle şüpheye yer bırakmadan maçı ilk dakikadan itibaren kopardı.

Beşiktaş'ın kalesinde gördüğü goller de var ama bunlar büyük sıkıntı değil. Şenol hocanın çabuk ve rakip kaleye dönük oyun mantığı; eldeki Weghorst, Cenk Tosun gibi oyuncuların golcülüğüyle buluştuğunda gördük ki işler Beşiktaş taraftarının istediği gibi gidiyor.

Mert'i oynatması gibi bazı temel değişiklikler de var. Dele Alli ile Fernandes'in de beraber aynı anda oynayabileceğini bir seçim olarak ortaya koydu. Elbette oyun içinde işin savunma tarafında alınması gereken mesafeler var. Bunlar da zaman içinde çözüm bulacaktır. Önemli olan yapmak istediğiniz işi 90 dakika içine yayabilmeniz.

Beşiktaş bölüm bölüm oyunu rakibe verse de pozisyon ve gol zenginliğinden hiç vazgeçmedi. İlk dakikada başladı, son dakikaya kadar rakip ceza sahası içindeydi. Oyunu sürekli gol bulabilme adına zorladı. İlk döneminden de biliyoruz ki Şenol hoca her maçı kazanma odaklı bir teknik adam olmasının yanında çabuk ve dikine oyunu da çok seven bir isim.

Belki kanatları bu maçta çok istediği gibi kullanamadı ama merkez hücumlarında Weghorst'un liderliğinde çok önemli işlere imza attı.

Dün önemli olan rakibin kim olduğu değil, Beşiktaş'ın Şenol hoca ile galibiyetle başlamasıydı. Atılan 5 gol bundan sonraki yolu tarif etmiş oldu.

Ali GÜLTİKEN / Sabah