Beşiktaş maçı kazanacak bir oyun oynamadı, oynadığı futbol keyifsiz, kendi oyun pratiğinden de çok uzaktaydı.

Saha üstünlüğü, taraftarın yarattığı psikolojik üstünlük sende, maç içinde belli bölümlerde rakibi baskı altına da almışsın. Oyunun gidişatı, kontrolü, her şeyi senin elinde. Pozisyonlar bulan taraf da sensin. Geriye yaslanan, tedirgin oynayan, kendi yarı sahasından çıkamayan bir rakiple de oynuyorsun. Bu şartlar çok açık bir şekilde bu maçı senin kazanabileceğini işaret ediyordu ama maalesef bunu Beşiktaşlı oyuncular başaramadı .

Kabul etmek lazım ki Antalyaspor dersini çok iyi çalışmış. Beşiktaş'ın oyunu kurmak için bu maçta kullanacağı ayakları belli idi. Orta alanda Gedson ve Salih, beklerde de  Rosier ile Saiss. Antalyaspor da bunların etkili ve çabuk çıkışlarını engelleyerek, verdikleri paslarla  ön taraftaki oyuncuları etkili hale getirmesini engellediler.

Futbolda oyun alışkanlıkları, takım düzenleri çok önemli. Ne kadar iyi takım olursanız olun, yapılan takım içi değişiklikler dün akşam Beşiktaş’ın yaşadığı gibi bazı sıkıntıları da ortaya çıkarabiliyor. Bundan önceki maçlarda sahada Aboubakar'ın olduğu zaman çabuk oyun, direkt oyun Beşiktaş’ın en iyi yaptığı şeylerdi. Aboubakar olmayınca Cenk de bekleneni veremedi. Düzen değişince doğal olarak oyuncular da değişiyor. 

Bunun yanında büyük umutlarla alınan Dele Alli  ve Muleka'nın da sahada ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. Bu iki oyuncunun kötü performansı takımın oyun disiplinini de bozdu.

Tribünleri tıklım tıklım dolduran Beşiktaşlı taraftarlar  90+13 dakikanın sonuna kadar takımlarını harika destekledi. Maçın son dakikalarında  şişirme topların dışında bir oyun planının olmaması üzüntü vericiydi. Ne kadar da elinde kısıtlı oyuncu grubu olsa da Şenol Hoca da çok formsuzdu! 

Koca bir kahır sezonu Beşiktaş için bitti ve gelecek sezon için hazırlıklara şimdiden başlanmalı.

Masis Kuyumcu / Duhuliye