TFF’deki durum ne? Türk futbolu ne halde? Orası tam bir rezalet. “Tarihin en sıkıntılı sancılı dönemi” desek yeri. Yani durum öyle sıradan bir doktorun filan altından kalkabileceği bir durum değil... Bi profesörün bakması şart. Belki bir birkaç profesörün birden... Durum o denli vahim futbol dünyamızda.

HASTA KAN KAYBEDİYOR

Gelinen nokta ortada... Çok değil 3-5 yıl öncesine kadar ‘yüksek şeker, yüksek kolestrol’ gibi birkaç sıkıntı varken bugün durum çok daha ağır. Son yıllarda ‘yetersiz’ ellerde geçen ‘kötü bir bakım’ süreci, üstüne bir de salgın hastalıklarla patlak veren yeni yeni rahatsızlıklar, hastayı komalık etmiş durumda. Son röntgen ve tahlil sonuçları ortada... Değerler her geçen gün daha kötüye gidiyor. Hasta giderek kan kaybediyor, nabzı düşüyor. Adeta vücudun her bölgesi S.O.S veriyor, Türk futbolunda.

ÇÖZÜM İSTEYEN MESELE ÇOK

Hangi bir rahatsızlıktan bahsedeyim? Yayın meselesi, yabancı meselesi, yargı organları meselesi... Bir türlü normale dönmüyor, düzelmiyor. Bakmayın ‘mesele’ dememe her biri ayrı bir kaos. Hele yeni patlak veren bir sıkıntı var ki, sormayın gitsin. Uzun süre normale dönmesi çok zor o bölgenin. 8 Mart’la birlikte parçalanan hakem ve gözlemci müessesesi. Beraberinde yaşanan kutuplaşma... Pandemi ve ekonomik krizle iyice demode olan TFF talimatları... Güncelleme şart. Sadece talimatlara değil her tarafa. Bu iş futbolda kentsel dönüşüme kadar gitmeli, çok rahat. ‘Yayın geliri’ denen o ana damar iyice tıkanmış, kalbi doğru dürüst besleyemiyor artık.

MHK İÇİN ARANAN KRİTER

Yeni oluşacak MHK ile ilgili benim tek temennim; Zorbay Küçük’ün sınavda çakmasıyla Avrupa’da maça çıkabilen (!) bir hakemi için (Yaşar Kemal Uğurlu) “Uluslararası bir kariyere sahip bir hakemimiz” deme gafletine düşmeyecek kadar güçlü, kendine güvenen, bilgili ve tecrübeli bir MHK’nin gelmesidir.

Tahir KUM / Hürriyet