Demirkol'un yorumları şu şekilde oldu:

TÜRKİYE'DE HOCALAR BUNU YAŞIYOR

Ne Önder Hoca ne Beşiktaş yönetimi bu işin psikolojisini idare edebildi. Edemiyor yani. Geri kalanlar da yardımcı olmuyor. 
Bir haber okudum; 'Önder hoca bir gazeteciyi fırçaladı' diye. Ne olmuş filan diye baktım. Basın toplantısını da seyretmiştim... 
Adam gayet makul bir cevap veriyor. Diyor ki 'Ben Beşiktaş teknik direktörüyüm. Yani burda bir makam olarak  bunu anlatıyorum. Bunun dinlenmesini tercih ederim. Ve dinleyin, anlatıyorum ama bu haber değeri olmuyor bir türlü.' Ve bu fırçalama olarak yazılıyor. Bunu Fatih Terim de yaşamıştı ama onu söyleyeyim... Şenol Hoca da zamanında yaşadı. Yaşıyor şu anda. Türkiye'de hocalar yaşıyor bunu.  Önder Hoca da yaşıyor şu anda...

NERESİNDEN TUTSAN ELİNDE KALIYOR

Ama psikolojisini doğru idare ediyorlar mı hep birlikte? Edemiyorlar. 
Çünkü sportif direktör hocaya güvenmiyor. Başkanın aklında başka bir teknik direktör var ama 'O teknik direktörle çalışsam acaba zorlanır mıyım? Arkadaşlığım mı bozulur' diyor. Öyle düşünüyor. 
O hoca, bu hocaya altyapı hocası diyor. Altyapı hocası diyor ki ben altyapı hocası değilim. Saçma sapan, psikolojisi bozuk işler... 
Sportif Direktör Valerian İsmail'le anlaştım diye açıklama yapıyor... Neresinden tutsan elinde kalıyor. 

HERKES BİRBİRİNDEN MEMNUN DEĞİLSE YAPACAK BİR ŞEY KALMIYOR

Aslında bakıyorsun; Beşiktaş ligin en çok pozisyona giren takımı. Yani sorunun ne olduğu çok belli... Topu içeri vuramıyorsun yani. Şut kaliten çok düşük. 
'Sakin kalayım, şu köşeye vurayım; kalecinin karakteristik olarak şuraya hareketlenmesi mümkündür. Bunu yapayım' den ziyade 'Direği de kırsın girsin' şutları çekildiği için olmuyor. Problem burada. 
Şu an her şey o kadar çok irrasyonel ilerliyor ki... Ben uzun süre dedim ki; Önder Karaveli ile devam edin... Alt yapını biliyor, üst yapını biliyor, Türkiye'yi biliyor her şeyi biliyor. Ama genel psikoloji... En önemlisi o. Yani;  herkes birbirinden memnun değilse yapacak bir şey kalmıyor. Kimse birbirinden memnun değil burada. Oyuncular hocadan memnun bence. Ben hocanın olağanüstü iyi olduğunu da söylemiyorum... Ama bu tercihler mükemmel tercihler değil. Yani İsmail Kartal da, Torrent de, Önder Hoca gibi mükemmel tercihler değil bunlar. Bunlar mükemmel olmadıklarını bilen tercihler. Ve mükemmelleşmek isteyen tercihler bunlar. 
Ve biz şu anda ne çok üst düzey teknik direktörleri ne istihdam edebilecek durumdayız ne de onları o kadroyu verebilecek durumda... Yok öyle bir şey.