Sergen Yalçın'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

ÇOCUKLUĞUMDA FUTBOLCU OLMAK AKLIMDA YOKTU

Küçüklüğümde futbolcu olmayı hiç düşünmüyordum. Arkadaş ortamında eğlencesine oynuyorduk. 16-17'sinden sonra olacağız galiba dedim. Aklımda yoktu öncesinde futbolcu olmak. Hiç düşünmedim. Bir gün evde oturuyoruz. İlkokul 5'e gidiyorum ben daha. Babam Beşiktaş'ın seçmeleri var, gitsene dedi. Ne yapacağım baba dedim ama gittim. Sonra bir anda gelişti her şey. Çocukluğumuz Sarıyer'de Rıdvan Dilmen seyrederek geçti. Kilyos'ta oturuyorduk biz. Kilyos'tan Sarıyer'e sürekli Rıdvan Dilmen için giderdik.

ŞAMPİYONLAR LİGİ KURASINDA EYVAH DEMEDİM

Ben hiç eyvah demem. Kurada da eyvah demedim, hiç eyvah demem. Maç oynayacağız sonuçta. Oynanmamış maç sonuçta. Futbolculuk çok kolay. Sadece kendinden sorumlusun. Ancak teknik direktörlük daha farklı, bir sürü insanı yönetmen gerekiyor.

HİÇBİR OYUNCUYLA PROBLEM YAŞAMADIM

Çalıştığım hiçbir kulüpte oyuncularla bir problemim olmadı. İletişime açık bir insanım. Oyuncu problemi çözmek istiyorsa benimle çözer. Oğuzhan geldi. 'Hocam ben niye oynamıyorum?' dedi. Ben de niye oynamadığını anlattım. Oğuzhan Özyakup iyi oyuncu ancak devamlılığı yok.

MAÇ BAŞLADIĞINDA OYUNCU HİÇBİR ŞEY DÜŞÜNMEZ

Maç başladığı zaman oyuncu ne ağırlığı, ne formayı, ne bantı anlar. Maç başladığı anda oyuncu maçı oynar. Prim olmuş, ailenden biri vefat etmiş. Oyuncu bunları düşünmez, sadece oyunu düşünür. Ancak biz oynarken düşünüyorduk. Maçı erken bitiriyorduk, 50-60'ta.