Sezonun belki de iki sezonun en iyi 90 dakikaya yayılmış oyunu idi Konyaspor maçı.

Kaybedilebilir miydi? Evet o son dakikalarda tartışmaya açık penaltı pozisyonu var ki tüm geceyi karartabilirdi. Yada üstün Japon teknolojisi olmasa 2 puan bırakılabilirdi. Ama tüm bunların dışında, pas yapan,pozisyona giren,kaptırdığı topu hemen geri kazanan herşeyden önemlisi 20 şut atan (12 si isabetli) bir takım takım seyrettik. Belki de tek olumsuz istatistik yaptığımız 42 orta sayısıdır. Bu ortasayısının yarısı şişirme,modern futbolda olmayan rakip stoperlerin bayıldığı cinsten. Kimin yaptığı da malum. Mesela Lens de orta yapıyor (bu arada dünkü oyununu uzun süre sonra ilk defa beğendim) ama onun ortaları daha çok pas verme tadında. Kişiye özel, ortaya karışık cinsten değil. Devam edelim kişilerden. Burak Yılmaz müthiş oynadı. Basketbolda yıllar öncesinden farklı olarak artık 5 numara oynayanlar da oyun kuruyor bir nevi guard gibi oynuyorlar. Burak da bu maçta bir pivot edasında hücumda en önde oynayıp nasıl oyun kurulur nasıl takım organize edilir dersini verdi. Oyununda değişik bir evrilme olduğunu düşünüyorum. Artık sadece uzun toplarda araya koşu atan tek topluk, takımın hücum süresini çok kısa tutan santrafor tipinden, stopere arkasını yaslayıp, duvar olan , ikiye bir kovalayan gerekirse oyunu kanatlara açan bir yapıya bürünmeye başladı ki bu futbol hayatının en olgun dönemini geçireceğinin sinyalini veriyor. Bir sakatlık, yeni hoca uyum sorunu falan yaşamaz ise 2 sene merkez forvet sıkıntısı çekilmez diye düşünüyorum. Konyaspor maçında Adem,Medel de işlerini iyi yapanlar arasında gösterilebilir ama benim için maçın tartışmasız yıldızı Vida dır. Hırvat stoper inanılmaz hamleler yaptı ki özellikle durum 2-2 iken pamuk ipliğinde giden oyuna tutunmamızı sağladı. Takım olarak ortalamanın üstünde kalındı ama herkesin aklında Burak arkası Adem-Kagawa-Lens seyredebilme umudu var..Bir iki çift laf da kötülere..Kaleci fena goller yiyor. Fener ilk ve üçüncü Kayseri deki ikinci ve Konya maçındaki ilk gol..Bunların hiçbirinin açıklanacak tarafı yok. Ben kaleci özelliklerini Fabri’den aşşağıda olmadığını düşünenlerdendim ama belli ki kafa buralarda değil bu arkadaşın. Gelelim kaptana. Dünyada son trend olarak, ayağı iyi, çabuk ve fizik yapısı yeterli ön liberoların stopere çekilip birinci bölgeden ikinciye geçişte fayda sağlanması amaçlanıyor. Yani Pepe gibi bir den üçe şişirenler değil ayağa top yaparak çıkanlar makbul. Necip de bu tanıma uyar mı acaba sorusunu sağolsun bir daha sorulmamak adına rafa kaldırdı. Goldeki duruş hatası ve yaptığı gereksiz hamle hatalarını geçtim de son dakikalarda yerini bırakıp ceza alanı içinde hem adama hem Vidaya dalmasını gerçekten anlamadım. Konyaspor’un kötü gününde olduğunu düşünüyorum. Hedefsiz bir takımın yaşadığı konsantrasyon sorununu yaşadılar sanırım.Halbuki Avrupa kupası şansları hala var. Tabi bu olumsuz yorumlara kalecisi Serkan dahil değil. Çok çok iyi oynadı. Neredeyse tek başına alıyordu puanı.

Bunlar saha içine yorumlar.. Bir de işin saha dışı var ki orası gün geçtikçe kötüye gidiyor. Bence Beşiktaş camiası için Şenol hoca bitmiştir. Devri kapanmıştır. Bunu söylerken kendisine haksızlık yapmak , kazandırdıkları kupalara vefasızlık göstermek değil amacım. Son gelinen durumda görülüyor ki Beşiktaşlı için Şenol Güneş’in şuanda orada olmasının hiç bir anlamı yok. Başarıymış, ikincilikmiş,her maçı kazanmakmış geçin bunları. Hoca diyor ya beni saha performansı ile eleştirin dedikodu yapmayın. Kimse kusura bakmasın ama koskoca bir palavra bu. Camianın geneli ikinci şampiyonluk dahil hocanın son 3 senedir gösterdiği düşük antrenör performansına, takım içinde bazı oyuncuları bazılarından üstün tutarak yapmış olduğu adaletsizliklere ses çıkartmadı. Bazılarımız bu hoca kötü değiştirmek lazım derken çoğunluk ölümüne savundu. Ama şimdi durum farklı. Şenol hoca bir basın toplantısı yapıyor ne dediği belli değil. Yöneticilere lafı sokuyor sonra Fikret Orman ile başka yerde buluşuruz belki diyor. Sanki TFF başkanı sayın Orman olacak sinyali veriyor. Hepimizin bildiği danışıklı dövüşü, sayın Demirören istifa etmeden bir gün önce milli takıma apar topar imza atıyor (yada daha önce atılmış olan açıklanıyor) sonra da istifa edeceklerini bilmiyordum diyor. Üstüne ekliyor ‘’o da bilmiyordu’’ Ne yani aniden birileri istedi de o yüzden mi istifa etti TFF başkanı? Sonra bir sürü üstü kapalı laflar. İlhan Mansız kimle kavga etti gidin bakın diyor..Eee hocam birşeyleri biliyorsan söyle yok söylemeyeceksen dedikodu malzemesi verme. Hem herkese laf sokuyor gibi hoca ama bir bakıyorsun kimseye laf sokmuyor. Eğer çıkıp herşeyi takır takır söyleyip ‘’ey Beşiktaşlı uyan işte sizin durumunuz bu’’ deseydi bu taraftar onu sırtında taşırdı. O ne yaptı? Herkesle iyi oldu. Kafasının yarıldığı ‘’ama kan yok maç bir daha oynansın’’ diyenlere imza attı. Bütün bunların üstüne hoca diyor ya en büyük Beşiktaşlı benim diye, aslında küfür ediyor taraftara. Sizin yaptığınız taraftarlığa diyor aklınca. Tıpkı 2010 -11 sezonun Beşiktaş – Trabzon maçında cezalı olduğu için şeref tribününde Burak Yılmaz’ın attığı gol sonrası oradaki Beşiktaşlılara ettiği laflar gibi..Ama hata bizim..Herkesi Beşiktaş’ın çocuğu yapıyorsun sonra senden büyük zannediyor kendini. Neyse bu hoca ile ilgili daha fazla yazmayayım..Son lafım onun söylediği gibi giderse bu takım bu camia bölünmez. Alelade bir taraftar olarak söylüyorum konu kendi olunca aynı cümle içinde Şeref, Hakkı , Seba gibi sembolleri kullanma izni benim tarafımdan yoktur. Camiamıza örnek olacak kişileri her gelenin diline pelesenk etmesini kabul etmiyorum. Şenol Güneş, benim için 4 seneye yakın görev yapmış iki şampiyonluk almış giderken de çok başarısız olmuş bir teknik adamdır. İster bugün gider ister 3 ayını doldurur. Benim için hükmü yoktur.Allah yolunu açık etsin..

Son söz seyirciye.. Kaleci rezil goller yiyor tamam.Ama kardeşim senin yönetimin yedek kalecini kadro dışı bırakmış elde kaleci olarak genç çocuklar var. Maçın 20. Dakikasında kaleci yuhalamak nedir ? Necip yetersiz tamam. Ama bu adamın kapasitesi bu.. Altyapından çıkmış kah iyi kah kötü oynamış ama verilen görevlerin hepsine tamam demiş. Maç oynanırken bu adamı yuhalamak niye? Ama taraftarı da anlamak lazım. Denge menge kalmadı. İnsanlar şimdiye kadar kulubü yönetenlere kızıyordu, hocasına,topçusuna sahip çıkıyordu. Baktı topçusunun derdi olmuş para bazısı bastı gitti bazısı aradı takım bulamadı kaldı, hocası zaten yukarıda anlattık (kimseden farkı yokmuş meğer fişi daha erken çekmiş).. Ee ne yapsın tribündeki de önüne gelene basıyor kalayı artık..Bilmiyorum nasıl bitecek bu iş, nasıl durulacak herşey ama şartlar değişmez ise yolumuz yol değil Allah sonumuzu hayır etsin.