Kim derdi ki son 11 haftaya en yakın rakibinin 3 bir diğerinin 5 puan önünde gireceksin ve cebinde 1 maç joker hakkın olacak.  Takımın işi getirdiği yer muazzam. Son düzlüğe çıkacağız 3-5 haftalık depar atıp sonralarını jogging ile bitirebiliriz. Ara da çok iyi oldu bu denli yıpratıcı dönemin sonuna. Kolay değil 2 Başak ve 1 derbi oynadı bu takım son hafta. Rakiplerin de desteği ile beklediğimizin üstünde kapattık sondan önceki periyodu. Şimdi zihnen dinlenme zamanı ayrıca fabrika ayarlarını tekrar kontrol edip yeniden başlamak için önemli. Buraya kadar getiren yönetim, teknik heyet ve oyuncu grubuna ne kadar teşekkür etsek az deyip son paragrafta bu teşekkürü biraz daha açacağım.

 

Gelelim dünkü derbiye. Bence Fenerbahçe kötü oynamadı. Baskıyı geniş alanda tutup bizim bölgeler arası pas bağlantımızı çok net kestiler. Özellikle onlar için tehlikeli olan bölgeye geçişimizi ellerinden geldiğince durdurdular. Beklediğimden daha sağlam bir yapıda gördüm, tabi son şansları olması sezona tekrar tutunmaları için son vagon olduğunu düşünürsek çok da şaşırmamak lazım. Ama son 15 dakikadaki futbollarını, bazı sari arkadaşlarımızın muhteşem oynadık bakın bu takım da futbol oynuyormuş gibi söylemlerini duyuyoruz sağda solda işte orası biraz züğürt tesellisi. Son 15 dakikada sadece Caner üstünden oynamaları FB’nin değil tamami ile Sergen hocanın eseri. Öncelikle, Başak kupa maçında da, bu maçta da en kritik maçlarda görev verdiği Necip’i çok geç sahaya attı hoca. Bitmiş Gheazzal’i oyunda tutarak adeta hediye verdi mancınık uzmanı rakip solbeke. O da gitti gitti kesti gitti gitti kesti baktı olmadı sonunda yuvarladı Ozan’a...

 

Dönelim bizim tarafa, takımda Rosier, Ghezzal, Larin eski verimliliklerinin çok gerisinde kaldılar. Mensah girdikten 10 dakika sonra çıkmayı hakeden bir oyun oynadı. Hocanın burada Ozi yada Dorukhan pişmanlığı yaşadığını düşünüyorum. Nskala, Atiba, Vida, Weli iyi,  Abubakar ise çok iyi oynayandılar. Evet oyunu bitirebilirdi Abu karşı karşıya kaldığında, keşke sola çekip sol ayakla boş kaleye yuvarlasa idi demiştir çoğumuz. Olmadı sağlık olsun. Hocanın hakem ile ilgili eleştirlerine bazı yandaş yada yalakaların bozulduğunu görüyorum. Sergen hoca yüzde yüz haklı. Çünkü eskiden gerdan kırarak maç yöneten Meler bu maça baya baya maço erkek (cinsiyetten bağımsız yazıyorum hanımefendiler yanlış anlamasın lütfen sadece halk dili kullanıyorum) gibi başladı. Tekmeler, itmeler, kakmalara devam modeli bir yönetim vardı sahada.(Bu dönemde Beşiktaş lehine yaptığı tek hata Abu’nun sari kartını atlaması idi) Peki bu tarz yönetimler kime yarar? Tabi ki deplasmana gelmiş, gücü sınırlı, topu kapıp çabuk gol bulmaya uğraşan deplasman takımına. Hadi kabul ettik, belli ki sistem uyarmış Meler’i maçtan önce, kulağına üflemişler Fenerbahçe diye.. Sonra ne oldu peki? Duran toptan hoop langırt köy sandığı!! 5 dakika beklediler, aradılar, taradılar bulamadılar ofsaytı. Mecburen verdi golü, üşenmeyin arayın bulun bakın suratına  nasıl üzülüyor verirken golü. Ha işte Sergen hocanın isyanı bundan sonrasına. O dakikaya kadar esen gürleyen önüne gelene tırpan atan Gustavo’ya sari yerine plaket veren sert Meler gitti yerine çıt kırıldım Meloş geldi. Her dokunduğumuza faul verip hücum seti olmayan rakip için devamlı tavşan çıkardı bir tarafından. Bunu sahada olan anlar ki Sergen Yalçın çok net çözdü işi. Yazdığımı yıldızlayın,  bu hakem bu ülkeye damga vurur daha uzun seneler. Çok iyi piyon olur. Yolu açık olsun..

 

Son olarak Sergen Yalçın ile bitirelim yukarıda söylediğimiz gibi. Şimdi hepimiz konuşuyoruz yok hoca  müdahale etmedi yok maçı verdi falan filan. Ben bu satırlarda hocayı tek farklı maçları bitirememekte eleştirdim. Geçen seneki Trabzon maçı hala hafızamdadır. Ama bana hala çok normal geliyor çünkü hoca daha çok tecrübesiz. Kendisi söyledi daha kupam yok diye. Bu tip hamleler özellikle oyuncu değişikliği risklerini alması için daha çok zamanı ve yiyeceği çok gol var. Buna yapacak bir şey yok. Bekleyeceğiz ve öyle yüksek sesle de eleştirmeyeceğiz hele de bu dönemde. Bu takım buralara gelmiş ise ve 2 kupanın da kulpundan tutmuş ise başkomutanı (benim de başlangıçta eleştirdiğim) Sergen Yalçındır. Önümüzdeki 2 ay zarfında kimse kimseye hocalık falan öğretemez. Camianın en altından en üstüne kadar herkes susacak ve hocasına, futbolcusuna sahip çıkacak. Tüneldeki zifiri karanlığın yavaş yavaş açılmaya başladığını görelim. Mavilikler yakın..