51:2 = 25.5’dan 26.. İşte sana ilk yarı performansı. Alacağın toplam puanın yarısını almışsın. Utanan kimse var mı kulüpte? Siz futbolcular? Sizler teknik heyet üyeleri? Ya kulübün elit kesimi başkan & yöneticiler? Hakikaten merak ettiğim için soruyorum var mıdır aralarında utanan? Bakın size önerim var. Futbolcu çıkıp konuşsun. Paramı vermediler ondan saldım oynamadım, sıkmadım çünkü küsmüştüm desin. Ya da hoca haksızlık yapıyor iki senedir evlatçılık yapıyor, onları haketmedikleri halde oynatırken bizim suratımıza bakmıyor, sıkışınca en zor zamanlarda taraftarın önüne atıyor desin. Ya da hocası çıksın bu yönetim beni topçu ile karşı karşıya bıraktı maaş konuşmaktan futbol konuşamaz olduk desin. Ya da hayatlarında topa vurmamış kişiler bana ahkam kesiyor, bir de oyuncuyu en son ben seyrederim deyip etrafta caka satıyor bu adamlar benim yöneticim ben 50 sene mi verdim bu işe desin. Ya da 2-3 kişi kafa kafaya veriyor belli menajerlerin oyuncusu dışında oyuncu almıyorlar desin. Olmaz mı? Peki devam edelim.. Yönetici çıksın, arada sırada sosyal medyadan gizli mesajlar veriyoruz futboldan da anlamadığı gibi bunları da ama anlamıyor zaten bu hoca desin. Bu da mı olmaz ? Yahu delikanlı gibi biz batırdık işlerimizi yapamadık, utanıyoruz ben kendi adıma özür diliyorum ve müsademi istiyorum diyemiyorsanız bunları söyleyin . Bu ülkede mevki, para, güç sahibi olup da hatasını kabul edecek ve boynunu öne eğip gidecek biri olmadığını biliyoruz zaten de yukarda yazılanları sağda solda konuşacağınıza çıkıp taraftarın önünde konuşun da bari beceriksiz ama en azından bahanesi var desinler herbiriniz için. Futbolcu arkadaşlar, rezil oldunuz. Paranızı aldınız mı almadınız mı bilemem. Doğalgazınız,elektiriğiniz , suyunuz kesildi mi onu da bilemem.. Bakkal Osman efendiye yazdırdığınız defteri kapatabildiniz mi onu hiç bilmem de; o sahaya büyük topçuyum havasında o şortu o koncu o formayı giyip maça çıktın ya orada seni rezil rüsva ettiler onu bilirim ama. Hani o Liverpoollar, o Realler, o Barçalar, Portolar etiketiniz var ya hani bu ülkede yıllardır büyük takımlarda oynuyorum apoletleriniz, işte onları söküp aldılar. Kalecinin türlü türlü soytarılıkları mı dersin, sağ bekin sol bekin yol geçen hanlıklarımı dersin, sonradan olma önceden olma tüm stoperlerin içinden geçmeler mi dersin hepsini yaptılar size. Orta saha oyuncuları ile ortada sıçan oynarken kanat oyuncularını sivri sinek gibi kovup santrafor diye geçinenlerinizi kucaklayıp götürdüler. Bütün bunları Sivas’ın, Kasımpaşa’nın, Malmö’nün, Antalya’nın topçuları yaptılar. Sahayı dar ettiler, çimleri yedirdiler sizlere. Her maçtan sonra da soyunma odalarında neler neler geçtiler sizinle kimbilir. Oynamayanlar, hani sen sakatım diye sahaya çıkmadın ya da ayy sakatlandım diye oyundan çıktın ya sizle daha da çok geçtiler o geçtiklerinden üstelik korkak paragöz yakıştırması da yaparak. Ne bileyim ben sizin yerinizde olsam galiba olmadı deyip müsade isterdim ama ben sizin kadar profesyonel olamam herhalde. Aranızdaki bir kaç özverili tecrübeli ve heyecanlı bir kaç genci dışarda tutarak, dışarda yan gelip yatan kalecinizden defanstaki paragözünüzüne ortasahadaki emeklinizden öndeki artistlere kadar topunuzun yolu açık olsun.

Teknik heyet.. Gerçekten çok düşük karakter koydunuz ortaya. Yardımcıları bitki gibi gitti geldi maaş aldı (aldı mı bilmiyorum) 6 boyunca ne seslerini duyduk ne de sedalarını. Bir ara dergide kazak mazak fotoları vardı ama onlar güzeldi Allah için. Ya Şenol hoca.. Sistemin esiri oldu artık benim için. Sen ki bu başarısızlığa sahip çıkıp sorumluluk alıp istifa edebilirim demiyorsun yada camiaya büyük bir iyilik yapıp yaşadıklarını paylaşmıyorsun ya senin arkandan Trabzonlu bazı kesimin ‘’çok paracıdır o’’ söylemlerine karşı yaptığım savunmalar için acaba mı dedirtiyorsun bana. Taktik olarak hiçbirşey koymadın ortaya. Kimi nerede oynattığından tut, oyun içindeki dizilişlere kadar hiçbir başarı göstermedin son iki senede.Kendini hiç geliştirmedin. Suratın hep turşu sattı. En kötüsü ise iyi takımların iyi hocasısın artık tüm kamoyu önünde. Oyuncu tercihlerin, akan oyuna etkin yada takım içi adaletin sorgulanır oldu. Geçen sene takımı 4. yaptın bu sene ligde ve övündüğün Avrupa’da durumun ortada. Sistem adamı dedik ya şimdi sansasyonel transfer peşindesin. Sanırım o uçakta artık 3 değil 4 kişi olacak. Tebrikler, teşekkürler, başarılar hocam.

Ve üst tabaka.. Başkanı bir nedenden dolayı çok takdir edenlerdenim. 6 sene evvel ortalık toz duman, mevcut başkanın ataması TFF’ye çıkmış iken, yandık bittik edebiyatı ile gelip elini tek taşın altına sokan kişi idi.

O tarihte hiçbir Beşiktaş’lı büyük çıkıp da yahu ne Fikret’i çekilin kenara çıkarız biz bu durumdan diyemedi de sayın Orman ateşten gömlek giyiyoruz deyip daldı işin içine. İyi bir Pazarlama yönetimi gösterdi bence. Feda sezonu adı altında beklentiyi düşürdü ilk etapta. Sonrasında inşaat işleri, şampiyonluklar, come to Beşiktaş falan derken reklam olarak çok ileri ama finansal açıdan başladığı yerin çok gerisine götürdü Beşiktaş’ı sayın başkan. Hatırlayın Fikret Orman’nın seçildiği ikinci seçimde karşısında Serdar Adalı var iken ne söylenmişti kongre üyelerine? Bu Adalı; Demirören anlayışından, kulubü tekrar o zihniyete teslim edip daha mı borca batalım denmemiş miydi? Ey Beşiktaş’lı şimdi o Adalı ikinci başkan ve kulubün borcu katlanmış durumda. Sadece finans durumu da değil tabi. Kendi taraftarına bakış, stadı bile taraftarı bölme planı ile kurgulayış, sadece birkaç kişinin yönettiği transfer işleri,babasının telefonu sonrası son anda yönetime tekrar alınan yöneticiler, hocayı hiçe sayarak yapılan hamleler, personele takınılan tavır vs vs.. Bitmez de burada yerimiz kısıtlı. Anlayacağınız kötü yönetim örnekleri yani. Bütün bunlar olurken yönetim istifa etmeli mi acaba diyenlere hemen alın koydum sandık önünüzde sıkıysa gelin deniyor. Hani bu kulüpçülük işi gönül işi idi. Sandık nedir? Siyasi parti mi burası? Gel maçan yerse tavrı ile devir beni demek ne oluyor? İşler iyi gitmiyor , kurduğun düzen işlemiyorsa bırakırsın yerine başka gönüllü gelir o dener. Olmadı mı tekrar göreve talip olursun. Yani bu işi bu kadar ciddiye alıp ölüm kalım işine sokmaya gerek yok. Bugüne kadar başkan olanlar öncesinde olduğu gibi sonrasında da taraftar kimliğine geri dönüyor. Yukarıda, ellibin tane laf ettiğimiz bu işi bırakın sizin yaptığın iş değil dediğimiz topçu,antrenör tayfasının gerçek işleri bu. Ekmek paralarını bu işlerden kazanıyorlar. Yani çıkıp biri kardeşim işine bak benim çoluğuma çocuğuma sen mi bakacaksın dese edecek lafımız olmaz da yönetici takımının bu israrı nedir çözen beri gelsin.. Profesyonller demişken bu kadar kötülüğün içinde bazı kişileri atlamayalım çok ayıp olur. En az futbolcular kadar paralarını geç aldığı söylenen ama işlerini herzamanki gibi yapan , profesyonellik kisvesinin altına gizlenmeyip saçını kırmızı yapmadan, yalandan evde hastayım demeden işine ilk günkü şevkle gelen, malzemeci, aşçı, masör, doktor, temizlikçi, güvenlik ve diğer tüm tesis görevlilerinin emeklerine sağlık. Utanma demiştik ya yazının en başından beri konu olanlar sizleri görüp utanmalıdır bence.

Toparlayalım.. Bize bu sıkıcı, iç karartıcı oyunu izlettiren tüm aktörler için perde kapanmalıdır artık. Beşiktaş kulübü yolunu çizmeli başka bir anlayış ve kadrolar ile devam etmelidir. Şuanda profesyonel yada gönüllü olarak görevde bulunan kişiler yerlerini daha heyecanlı kişilere bırakmalıdır. Beşiktaşlılığın gereği budur. Sonrasında, şuanda hizmet eden, emek veren gerçek taraftarların tribünde, yanımızda yerleri hazırdır. Devir transfer değil oyuncu değişikliği devri...