Adamlar bizi çözmüş;

Necip'le önde pas yapamazsın, Lens de devşirme sağ bek. İşin sırrı burada zaten. Orta sahayı uzun paslarla geçen Paok, Lens'in arkasına atılan toplarla üst üste goller buldu. Önce Giannoulis, ardından Akpom soldan girip iki asist yaptılar. Genç Tzolis de affetmedi. Ardından üçüncü gol derken tam dağıldık.

Sergen hocanın bu manzarayı seyretmesi beni çok şaşırttı. Orta sahada top tutamıyorsun ve burada rakiple savaşacak bir ortam da yok, çünkü Paok uzun oynuyor… Yani maç her haliyle Oğuzhan'ı çağırıyordu. Ozi'yi almak için 46. Dakika beklenir mi? Hadi o kadar bekledin bari 46'da çift santrfora dön, rakibin iki stoperi sararmış, ikili oynasak araya atılacak her topta stoperler titreyecek ama son dakikalara kadar cesaret edemedik… Söylenecek o kadar şey var ki… Boyd'un, Lens'in kaçırdıklarını on yaşında çocuk kaçırmaz. N'Kouduo, Larin ofsayta düşmekten yoruldular v.s 

Sahanın en iyisi Ersin'di… Hakem aleyhimize kolay penaltı çalarken lehimize olan net penaltıyı atladı.

Yani isteyene böyle bir mazeret de var.

Kadro planlamasını yapanlar umarım memnundurlar… "Büyük takım önce golcü alır" dedik, anlatamadık. Şimdi sizce soruyorum Welinton yerine Roco, N'Skala yerine Rıdvan olsa ne fark ederdi! Ve size bir soru daha; onların yerine iyi bir golcü alınmış olsa neler fark ederdi.

Hikaye bu kadar basit. Beşiktaş bugüne kadar Avrupa'da Yunanistan takımlarına yenilmemişti. Dün gece bunu da başardılar!. Bu limit değil vizyon meselesidir.

Nokta!